Dr. Gazi Karakurt’un İzdiham Yaratan Adaylık Açıklaması

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dr.Gazi Karakurt’un CHP Sancaktepe İlçe Başkanlığı binasında, Sancaktepe Belediye Başkanı aday adaylık açıklaması yoğun katılımdan dolayı kalabalık salona sığmadı, yaklaşık 2 bin kişi konuşmayı bina dışında dinledi. Salonda bulunanlara barışın simgesi Zeytin dalı dağıtıldı.

Dr. Gazi Karakurt, CHP Sancaktepe Belediye başkanlığı aday adaylığını bir  kalabalık  topluluk önünde açıkladı. “Başkan Gazi Hoca” ve “Sancaktepe’nin Birleştirirci Gücü ” sloganları ile karşılandı.

Dr. Gazi Karakurt basın açıklamasına; CHP Sancaktepe İlçe Başkanı Muharrem Aydın, CHP Sancaktepe İlçe Sekreteri Nazmiye Demir, Kadın kolları Başkanı Nesime Sağlam, Gençlik kolları Başkanı Murat Akcan, CHP Sancaktepe Eski İlçe Başkanı Av. Fatih Gürbüz Karakoyunlu, İBB Metro AŞ Başkan vekili Alper Yeğin, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Orhan Çerkez, Eski Damal Belediye Başkanı Gülcemal Fidan, Belediye Meclis üyeleri, STK Başkanı, siyasetçi ve Basın mensubu katıldı.

DR. GAZİ KARAKURT’UN, SANCAKTEPE BELEDİYE BAŞKANI ADAY ADAYLIĞI KONUŞMASI ŞÖYLE:

Bugün şahsımda bana ve partimize kıymet verip zaman ayırarak buraya geldiğiniz için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor ve kucak dolusu sevgi ve selamlarımı iletiyorum.

Hepiniz hoşgeldiniz! sefalar getirdiniz. Bildiğiniz üzere yakın geçmişte ülkemiz adına önemli bir seçim dönemi geçirdik. Başkanlık sistemi ve Parlementer sistem arasında bir tercih yapacağımız bir seçim stratejisini tam olarak hayata geçiremediğimiz; bu stratejik planı insanlarımıza doğru bir anlatım fırsatı bulamadığımız; onun yerine tüm kamu ve medya gücü kullanılarak iki lider arasında geçen bir yarışmış gibi algılatılmak istenen ve yenilgimizle sonuçlanan bir seçimi daha geride bıraktık.

Bu algıyı yaratmak isteyen ve devletin tüm gücünü kullanarak sistem tartışmasının yapılmasına engel olanlar seçimi kazandı. Milletvekili listelerimizin yanlışlığının yanı sıra ittifak ortaklarımızın bence eksik olan mücadelesi; Anadolu’da örgütlenme eksikliğimiz, halkla söylemde ve siyasette bütünleşmek yerine; sağcılaşarak sol-sosyal demokrat iktidar yaratma çelişkisi benim altını çizmek istediğim yanlışlarımızdan bazıları idi. Ancak bu yapılan hataların tamamının bedelinin bir kişinin yani genel başkanımızın üzerine yıkılması ise tam anlamıyla bir vefasızlık örneğidir. Kabul edilemez. Bu seçimi; sadece 25. 5 milyon seçmenin oyunu alan genel başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve bizler değil; Parlamenter sistem taraftarları ve tüm halkımız kaybetti.

BİRLEŞMELİYİZ!    BİRLEŞMELİYİZ!    BİRLEŞMELİYİZ!

Tüm halk kitleleri seçim sonrasında yaşanan ekonomik buhranın, %50 lik devalüasyonun, yaşanan zam furyasının yarattığı sorunlarla boğuşuyor ve günlük hayatını idame ettirmekte zorlanıyor. Çocuklarının ve ailesinin geçiminde zorlanan babalar; çocuklarının diğer çocuklardan her geçen gün ekonomik nedenlerle ayrıştığını ve geri kaldığını gören anneler; bir iş ve gelecek hayali kurmakta zorlanan; uyuşturucu, sanal bahis, online kumar ve çeteleşme çarkında debelenen gençler; okul çağında yetersiz beslenme, eğitim eksikliği, kalabalık sınıflarda yarım gün eğitim ile yaşıtlarından fırsat eşitsizliği nedeniyle geri kalan çocuklar; bu çocuklarına bir el harçlığı bile veremeyecek duruma gelen emekliler; orta sınıfım, beyaz yakalıyım, mavi yakalı çalışanım diyen emekçiler; ben bireysel kalkınmamı gerçekleştirdim, bana birşey olmaz diyen iş insanları;

akademisyenler, sanatçılar, yazarlar;yani bizler   hepimiz kaybettik!!!.  Buradan şu sonuca varıyoruz; 25.5 milyon olmak yetmiyor; 30 milyon, 40 milyon, 50 milyon seçmen-yurttaş bir arada olmalıyız. Tüm halk kitleleri parti ayırmaksızın bir arada olmalıyız.

birleşmeliyiz!    birleşmeliyiz!    birleşmeliyiz! merkezi ve yerel iktidar; halkla ilişkisinde bu kadar ayrışmış, her geçen gün politik ve siyasal tercihleri halk kitlelerinin taleplerini karşılayamaz hale gelmiş, gücünü kaybetmeye, erimeye yüz tutmuş, adalet ve kalkınmadan hızla uzaklaşmışken; siyasal mücadele içinde olan bizler halkın taleplerini doğru belirlemeli onlara ulaşacak söylem ve eylem birlikteliğini ortaya koymalıyız. Parti içi tartışmalardan, liderlik tartışmalarından uzak, politik kadrolar kurmalı ve bu kadrolarımızla akp’den uzaklaşmaya çalışan bu halk kitlelerinin ellerinden tutmalıyız. El ele tutmalı; ellerimizi birleştirmeli; kenetlenmeliyiz

BU BİR PARTİ İÇİ YARIŞTIR VE PARTİ İÇİ YARIŞLAR İDEOLOJİK TEMELDE OLMALI

İşimiz zor değil ancak bizler hayatı birbirimiz için zorlaştırıyoruz. İlçe ve il kongrelerini tamamlamış bir parti kongre süreci yaşadık. Önümüzdeki günlerde de kurultayımız yapılacak. bu süreçlerde her birimizin eksiklikleri, yanlışları ve kusurları vardı. ötekileştirdiğimiz parti içi kadroları bütünleştirmek yerine ayrıştırmayı tercih ettik. Yanlıştı!… her arkadaşımızın parti içi kurullarda etkin ve yetkin olması her birimizin isteği ve arzusu olmalıdır. Bu da kısıtlı kadroların olduğu bu tür yönetimsel yerlerde ancak kan değişikliği yapılarak olur.

Bayrak değişimini yapamadığınız durumlarda aynı kişi, kadro ve yüzlerle siyaset yapma arzunuz toplum ve parti içi çevrelerde rahatsızlık yaratır. bu alışkanlıklarımızdan hızla vazgeçmeliyiz. yerelde ve genelde, siyasi aktörlerimiz bu bayrak yarışının önünü açmalıdırlar. Hep ben diyerek siyaset yapma tarzından “bizim arkadaşlara, gençlere görevi devretmeyi düşünüyorum” büyüklük ve anlayışına geçmeliyiz. Partimizi büyütecek ve halkımızla bütünleştirecek siyasetin böylelikle örülebileceğine inanıyorum. Yeni göreve gelen arkadaşlarımız da önceki dönemlerde siyasal aktör olarak görev yapan büyüklerini her ortamda onure etmeli ve tecrübelerinden faydalanmayı bilmelidirler. Parti içi seçimi kazanan ekipler, seçimi kaybeden kadroları partiden uzaklaştırmayı, ötekileştirmeyi değil onlarla birlikte sokakta siyaset yapmayı bilmelidir. Bu bir parti içi yarıştır ve parti içi yarışlar ideolojik temelde olmalı; geliştirici, bütünleştirici ve barışçı bir yaklaşımla yapılmalıdır. Bu sebeple; barışmalıyız! barışmalıyız!  barışmalıyız!

BU DÜŞÜNCE İLE HER BİRİNİZE BARIŞIN SİMGESİ OLAN BİRER ZEYTİN DALI UZATIYORUM.

il ve ilçe kongrelerimizde yeni göreve gelen tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyor yerel seçim sürecinde üzerinizde büyük sorumluluk olduğunu ifade etmek istiyorum. hızla biraraya gelerek asıl hedefimiz olan halktan yana, halkçı yerel iktidarı Sancaktepe’de ilk kez ve istanbul’da yeniden kuracak sürece odaklanmalıyız. Ben kimim ve neden siyaset yapmak istiyorum !!!

Ben 1977 yılı haziran ayında İstanbul’da dünyaya geldim. evladı olmaktan onur ve gurur duyduğum şu an işçi emeklisi olan bir babanın ve çoğu kadınımız gibi ev emekçisi bir annenin 5 çocuğunun ilkiyim… babam ve annem 5 çocuğunu da üniversiteden mezun ederek fedakarlığın ne demek olduğunu hayatları ile bana öğretti. onlara minnettarım. ellerinden öpüyorum… kalabalık bir ailede yaşamanın verdiği paylaşma süreçlerini öğrenmenin yanı sıra, ilk çocuk olmanın verdiği fedakar, çalışkan ve yol gösterici bir abi olma sorumluluğunu hep üzerimde hissettim. bugün hayatımda belli noktalara gelmiş ve sizlerin karşısına çıkabilme cesaretini gösterebilmişsem ailemden edindiğim sevgi, ahlak, hoşgörü ile saygılı ve edepli olma eğitimindendir.

Dedemden babama kalan, babamdan da bana geçsin diye çaba sarfettiğim; dik duruş, zalime boyun eğmeme, haktan, haklıdan, halktan yana olma, halkçı partili olma düsturunu tüm yaşamım boyunca sürdürmeye çalıştım ve çalışıyorum. Bizim halkçı partili olduğumuzu rahmetli dedem her defasında vurgulardı, hatta köyde olduğum tatillerden birinde bana sakladığı kartları gösterdi.  önceki dönem genel başkanlarımızdan rahmetli Erdal İnönü ve Deniz Baykal’ın gönderdiği bayram tebrik kartlarını göstererek gururla biz halk partiliyiz oğlum diye anlatırdı. o gün bugündür ben halk partiliyim. Halkın partisinde, halkçı partide, halkla birlikte siyaset yapmaya ömrüm elverdiğince devam edeceğim. 14 yaşımda ailemden ayrılarak yatılı eğitim veren Kocaeli fen Lisesi’nde okudum. 3 yıl süren lise dönemimde arkadaşlık, yarenlik, yoldaşlık hukuku ile politik ve kararlı duruşumu orada edindiğimi düşünüyorum. Ortaokul ve lisede başlayan 30 yılı aşan arkadaşlık ilişkilerim hala devam etmekte ve onlarla ailece görüşüyoruz. Dostluklarıma sahip çıkmayı seviyorum…

PARTİMİN BİR NEFERİ OLARAK ÇALIŞMAKTAN ONUR VE GURUR DUYDUM

2010 yılından itibaren ilçemizde bulunan sivil toplum derneklerinde yöneticilik deneyimlerim oldu. Derneklerde birlikte görev aldığım arkadaşlarımın, hemşehrilerimin çoğu burada her birine ayrıayrı teşekkür ederim. Mesleğimizle ve iş kolumuzla ilgili derneklerde yönetim kurulu üyeliklerim ile hekim dernekleri ve istanbul tabip odası üyeliklerim devam etmektedir. Doktor arkadaşlarım burada onlara da geldikleri için teşekkür ederim. 2017 yılından itibaren görev yaptığım Bahçeşehir Üniversitesi’nden öğretim görevlisi arkadaşlarım burada destekleri için onlara da teşekkür ederim. 2000 yılından itibaren parti üyesi olmakla birlikte 2016 yılında alper başkanımın ve 2019 yılında ise muharrem başkanımın ilçe yönetimlerinde görev aldım ve kendileri ile çalışma fırsatlarım oldu. 2018 yılında partim bana inanarak 27. dönem İstanbul 1. bölge milletvekilliği adaylığı onurunu yaşattı. o iki ay boyunca İstanbul’un Anadolu yakasında ve ilçemizde partim adına çalışma fırsat ve deneyimim oldu.

2019 yılında yapılan yerel seçimlerde adaylarımız olan özgen başkanım ve Ekrem başkanımın mücadelesinde elimden geldiğince özveri ile partim adına mücadele ettim. İBB seçimlerinin itiraz ve iptal süreçlerinde ilçe seçim kurulu üyeliğim nedeniyle 14 gün boyunca ilçe seçim kurulunda görev yaptım. Bu görevim esnasında oy güvenliği ve oy sayımı ve çuvalların üzerinde sabahlamak konularında önemli deneyimlerim oldu. Sonrasında yapılan tüm seçimlerde partimin, il ve ilçe örgütümün bana verdiği okul sorumluluğu dahil her görevde partimin bir neferi olarak çalışmaktan onur ve gurur duydum.

Bu süreçlerde yan yana yürüdüğüm görev yaptığım partili yoldaşlarımın tamamı burada, hepinize teşekkür ederim. yaklaşık 20 yıllık evlilik hayatımızda her zaman yanımda duran sevdiğim, eşim, yoldaşım, hayattaki en değerli varlığımız kızımızın anası Betül, sana da sonsuz teşekkürler. bu süreci ilk duyduğunda ağlayarak odasına çıkan “yine mi hiç eve gelmeyeceksin, partiye gideceksin” diyen kızım, karaca’m sadece sen değil bütün çocuklar güzel yaşasın diye uğraştığımız bu mücadelede sana da fedakarlık düştü. Ama baban çok çalışsa da her istediğinde yanında olmak için çok çaba gösterecek. Yanında olamayacağım anların için şimdiden özür diliyorum. Sen güçlü bir kızsın; fedakarlığın için teşekkür ediyorum.

Cumhuriyetimizin 100.yılını kutladığımız bu günlerde ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerinin ışığında, altı ok’un ilkelerini özümsemiş, sosyal demokrasiden yana, halktan yana duruşu ve tavrı net olan bir cumhuriyet halk partili olarak karşınızdayım. Geldiğimiz süreçte ise son seçimde yaşanan umut kırılmasının önüne geçmek halk kitlelerinin yeniden umut etmesini sağlamak, yaşanan ekonomik darboğazın etkilerini hafifletecek halkçı, dayanışmacı, paylaşımcı ve katılımcı bir yerel yönetim anlayışını sergileyecek kadroları Sancaktepe belediye yönetimine taşımak adına partimizin yerel seçimlerdeki belediye başkan adayı olma talebiyle karşınıza çıkmış bulunuyorum…

PARTİ İÇİNDEKİ TÜM KADROLARIN BARIŞ İÇİNDE BİR VE BERABER

MÜCADELE ETMESİ OLMAZSA OLMAZLARIMIZ ARASINDADIR

Geçmişte yaptığımız hatalardan ders çıkarmak her birimizin sorumluluk ve görevidir. bu sebeple parti içi yarışları önemsemekle birlikte; partimizin ve halkın iktidarı için birarada olma zorunluluğumuz ve sorumluluğumuzu hiç aklımdan çıkarmayacağım. Parti içindeki tüm kadroların barış içinde bir ve beraber mücadele etmesi olmazsa olmazlarımız arasındadır. partimizin tabanında ve seçmeninde oluşabilecek bir ayrışmanın önünde duracak, barışı, birliği ve beraberliği sağlayacağım. Adaylaşmak için ne kadar mücadele etsem de sürecin sonunda parti meclisimizin kararı bir diğer arkadaşımızdan yana olursa bu karara saygı duyacağım ve o andan sonra adayımızın yakınındaki en çalışkan partili olacağım. Hepinize söz veriyorum.

Eğer partimizin adayı ben olursam diğer arkadaşlarımın yanımda yer alması için her türlü özveri ve fedakarlığı yapacağım. Buna da söz veriyorum. Partimizin ilçemizdeki iktidarını sağlamak adına her bir arkadaşımıza ihtiyacımız olduğu gerçeğinden hareketle, siyaset yapmak isteyen ve yönetim kademelerinde talebi olan tüm arkadaşlarımızı kucaklayarak en ideal yönetim kadrosunu adil bir biçimde ve tarafgirlikden uzak bir şekilde kuracağım.

Siyasetin kadrolarla birlikte yapıldığına olan inancımla birlikte diğer adayların kadrolarını ve adayları ötekileştirecek hiçbir tavır söylem ve harekette bulunmayacağım. Tüm kadro ve ekiplerin cumhuriyet halk partisi kadroları olduğu bilinciyle hareket edecek ve bütün arkadaşlarımı kucaklayacak siyaset dilini her ortamda egemen kılacağım.

Partide üyenin hukukunu her ortamda savunacağım. Adayımızın belirlenmesinde ön seçimi savunacak, çıkacak her sonucun öncelikli savunucusu ben olacağım. Üyeye dayalı, katılımcı siyasetin geliştirilmesine katkı sunacağım, tabana yayılan siyaset üretildiği takdirde başarının kaçınılmaz olduğuna inanıyorum. Birtakım çevrelere tahsis edilmesine, peşkeş çekilmesine hayır diyoruz israfa, lükse, şatafata hayır diyoruz.

HALKA SÖZ HAKKI TANIMAYAN SİYASET TARZI YOK OLSUN İSTİYORUZ

Cumhuriyetimizin 100. yılında Sancaktepe’de ilerici, aydınlanmacı, modernist, sol-sosyal demokrat, halkçı bir yerel yönetim istiyoruz ve bizler halkımıza bunu vadediyoruz.  halkla bütünleşen halkçı liderler istiyoruz; öyle olacağımıza söz veriyoruz. Halka söz hakkı tanımayan siyaset tarzı yok olsun istiyoruz; böyle olmayacağız!  Günümüz bilgi çağında kaldırım taşının şeklinin bile halkla birlikte belirleneceği anlayışına sahip bir yönetim istiyoruz. bunu yapacağız. Ben yaptım oldu, ben istedim böyle olacak diyenlerin değil ortak akıla inanan, ortaklaşabilen bir yönetim istiyoruz. ortak akılla ve halkımızla, sizlerle yöneteceğiz! bir sabah kalktığımızda evimizin önünde belediyenin çalışma yaptığını görmek istemiyoruz. Belediyemizin 1 ay öncesinden bizleri bilgilendirdiği bizim hayatımızı önemsediği bir belediyecilik anlayışı istiyoruz. biz böyle yapacağız.

Halk olarak saygı görmek istiyoruz. Halka saygı göstereceğiz.  Maneviyata saygılı, eşitlikçi ve adil bir yaklaşım istiyoruz. tüm inançlara saygılı olacağız ve belediye bütçemizden adil bir şekilde pay alınmasını sağlayacağız. Belediye kaynaklarının har vurup harman savrulmasını istemiyoruz. İsrafı sonlandıracağız size söz veriyoruz. Halkın parasını halkımız için harcayacağız. Kişisel zenginleşmeyi değil şehrin kalkınmasını ve halkın refahını önceleyeceğiz. Söz veriyoruz. Şeffaf hesap verebilir bir yönetim olacağız. Tüm ihaleleri canlı yayında toplumumuzun gözü önünde şeffaf bir şekilde yapacağız. Söz veriyoruz. Rant ekonomisinin ve şehir rantının birkaç kişi ya da gurubun elinde toplanmayacağı bir yönetim istiyoruz. Halkımızın oluşacak şehir rantından pay almasını sağlayacak şekilde yöneteceğiz. Size söz veriyoruz. Oluşacak bu şehir rantını çocuklarımıza, gençlerimize ve kadınlarımıza yönelik projelerde kullanacağız. Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Çevre örgütleri ve çevre mühendisleri ile birlikte çalışacağız. İlçemizdeki tüm canlıların yaşam haklarının korunmasını istiyoruz. Veteriner hekimlerle bu süreci yöneteceğiz. Çevre dostu; hayvan dostu bir yönetim olacağız söz veriyoruz…

SANCAKTEPE’Yİ YAŞANILABİLİR BİR ŞEHİR YAPACAĞIZ

Oluşan ekonomik darboğaz ve sonrasında gelişen kira sorunlarının farkındayız. Bu sorunun kalıcı çözümlendirilmesi adına kamucu bir bakış açısıyla aynı avrupa ülkelerinde olduğu gibi ilçemizde belediyeye ait evler inşa edecek ve alt gelir gruplarına bu evleri makul fiyatlarla kiralayacağız. İlçemizin şehir görünümüne kavuşması için öncelikle ilçemize iki tane fakülte kazandıracağız. kamu yada özel üniversitelerle işbirliği yaparak Paşaköy’de veteriner fakültesi ve ziraat fakültesi kurulmasını sağlayacağız.

6 şubat depreminin yaralarını sarmaya çalıştığımız bu günlerde deprem gerçeği ile yaşamayı öğrenmeliyiz. aynı acıları ilçemizde ve İstanbul’da yeniden yaşamamak için çocuklarımızın okuduğu okulları, ailelerimizin gittiği kamu binalarını ve depreme dayanıklı olmayan yapıları tespit edeceğiz ve acil eylem planı içerisinde bu binaların yenilenmesini sağlayacağız.deprem toplanma alanlarımızın betonlaşmasına asla müsaade etmeyeceğiz. suyun olmadığı bir ilçede yaşamanın ne kadar keyifsiz olduğundan hareketle Samandıra askeri alanındaki arazinin bir kısmında içinde Göleti olan büyük bir  “Sancaktepe kültür park” yeşil alanı üreteceğiz. Projenin  alt yapı ve projelendirmesine göreve geldiğimizin ilk 3 ayında başlayacağız.

Samandırada bulunan Damatris sarayının kültür turları içinde yer almasını sağlayacak girişimlerde bulunarak ilçemize yerli ve yabancı turist girişi ile esnafımızın yüzünü güldüreceğiz. ilçemizde eksikliğini bildiğimiz konukevi, kamu misafirhanesi, öğrenci yurdu, otel sayılarının artması için gerekli tüm adımları atacağız. Samandıra Çekmeköy metro hattının mart 2024 tarihinde ibb tarafından devreye alınması sonrasında Yenidoğan’ın tüm mahallelerinden ve Samandır’nın Osmangazi, Fatih, Akpınar, Veyselkarani mahallelerinden en yakın metro istasyonuna ücretsiz ring otobüs servisleri koyacağız.

Sarıgazi merkezinde yaşanan trafik sorunun çözümü için planlarda olduğunu 5 yıldır bildiğimiz Sarıgazi Samandıra karayolu tüneli inşaatının hemen devreye alınması için büyükşehir ve merkezi yönetime her türlü sosyal ve siyasal girişimlerde bulunacak gerekirse halkımızı yanımıza alarak sorunu tüm Türkiye’nin gündemine taşıyacağız. Samandıra ve Sarıgazi’de trafiğe kapalı cadde alanları oluşturarak önemli giyim markalarının bu caddelerde olmasını sağlayacak ve sitelerde oturan halkımızın kaynaklarının yerel esnafımızda kalmasını sağlayacak adımları hızla hayata geçireceğiz… Böylelikle site yaşamı ile sınırlandırılmış eğitimli ve entelektüel insan kaynağımızın ilçemizdeki sosyal gelişmişliğe katkı sunmasını sağlayacağız. İnsanlarımızın başka ilçelere sosyal ihtiyaçlar nedeniyle seyahat etmesinin önüne geçecek ekonomik kaynakların ilçemizde kalmasını sağlayacağız.

Size söz veriyoruz… Sancaktepe’yi yaşanılabilir bir şehir yapacağız.