34,7999$% 0.27
36,8294€% -0.07
44,4413£% -0.01
2.942,59%0,29
4.889,00%0,43
3450500฿%-0.54101
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde düzenlenen emekli buluşmasına katıldı. Emeklilerin “dertlerini” anlattığı buluşmada, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel iktidara yüklendi. Genel Başkan Özgür Özel, “Tayyip Erdoğan, emekliler bundan sonra susmayacak. Ya hakkımızı verirsin, ya emekliler hakkını almasını bilir. Hep beraber hakkımızı alana kadar birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Çok farklı siyasi görüşlerden emekliler bugün burada misafirimiz. Burada siyasi bir toplantı yapmıyoruz. Bugün Türkiye’nin inanılmaz bir gündemi var. Ana muhalefet partisinin genel başkanı olarak, Recep Tayyip Erdoğan’ın dün söylediği, ‘Özgür Efendi’ diye söylediği dünya kadar söz var. Hepsi cevap bekler, Devlet Bahçeli’nin söyledikleri var, cevap bekler. Çok sayıda siyasinin değerlendirmeleri var, onlarla ilgili konuşmak ister. Ama bugün hiçbirini konuşmayacağım. Çünkü bu memlekette esas konuşulması gereken şey, hayat pahalılığı, enflasyon ve onun en başta ezdiği emeklilerken hep isterler ki başka şey konuşulsun. Bu seneyi emekli yılı ilan ettiler, emekli yılının başında emekli ile dalga geçecek rakamlar ilan ettiler. Madem ‘emekli yılı’ dediniz ama gereği yapılmadı, hiç olmazsa bugün emeklilerin günü başka bir şey konuşmayacağım, sırf emeklileri konuşacağım.
“Siyasi bir toplantı değil bu. Her görüşten emeklimiz var burada ama toplandığımız yer de öyle herhangi bir yer değil. Burası baba evi. Burası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, hepimizin içine doğduğu, sonra kimimizin büyüğüne kimimizin küçüğüne taşındığı, kiminin yakında oturduğu, kiminin ırakta oturduğu ama çorbasının kaynadığını bildiğimiz, bacasının tüttüğünü bildiğimiz baba evindeyiz. Tapusu ne bende, ne Kemal Beydeydi. Ecevit’te de yoktu, rahmetli İsmet Paşa’da da. Bu çatının tapusu bir kişiye kayıtlı o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Hepimiz yaşayarak görüyoruz ki ülkeyi 20 yılı aşkın süredir yönetenlerin, ülkeyi derin bir adalet, demokrasi, ekonomik krize sürüklediği ortada. Hiçbiri birbirinden bağımsız değil. Anayasa’nın hiçe sayıldığı bir yerde, kanunların hükmünün olmadığı bir yerde, hak aramanın ortadan kalktığı bir yerde ekonomini bu halde olmasına kimse şaşmasın. Ben bugün derin ekonomik tahliller yapmak yerine ne yaşıyoruz, ne yaşıyorsunuz, ne yaşatıyorlar ve bunun sonucunda ne yapıyorlar? Birazcık onlara değinmek istiyorum. Şüphesiz herkes sıkıntıda. Ama rahat etmesi gerekenler en büyük sıkıntıda. Bu salondakiler, ekranı başındakiler ömürleri boyunca çalıştılar. Bu ülke için çalıştılar. Aileleri, evlatları için çalıştılar. Hatta birçoğu artık rahat etmesi gerektiği halde emekli olduktan sonra hiç bilmedikleri işleri yapamaya razı gelerek, bir ek maaş almak peşinde hala çalışıyor. Diyorlar ki, örneğin bayramda bir ikramiye verildiğinde, bir sefere mahsus bir para dağıtıldığında bile ‘Çalışan emekliye vermeyiz’ dediler, çok itirazlar ve mücadeleler sonunda alabildik hep beraber. Niye vermiyorsun çalışan emekliye? O zaten emekli, bir yandan çalışıyorsa emekliye yaptığımızı ona vermeye gerek yok. Yahu bir emekli niye çalışır? İşsiz bir çocuk vardır da torunlara bakmak için çalışır. Üniversitede okuyan bir evlat vardır da onun harçlığını yollayabilmek için çalışır. Bir emekli niye çalışır? Biraz önce dinledik, benim söyleyeceğim sözler ne kadar gerçekleri yansıtsa da biraz önceki 3 konuşmacının yaptığı, verdikleri örnekler kadar hiçbir şey çarpıcı olamaz. ‘10 bin lira alıyorum, zaten 9 bin lirası kira, ben kirada kalamadım, kardeşimin yanına taşındım’ diyor. Yani emekli ev kapatıyor. Bir diğeri diyor ki, ‘Bir aletim bozulursa yaptıramam diye korkuyorum’ diyor. Aldığı para sadece kiraya gittiğinde, ‘Bin lira da yakıt parası, elektrik, su geliyor, param yok.’ Ütüsü bozulsa ütüsünü yaptıracak parası yok. Böyle bir hayatı rahat etmesi gerekenlere zehir eden bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bugün örneğin, Almanya’da emekli Hans. Emekliliğinde emekli maaşı ile devletinin ona sağladığı imkanlarla uçağa biniyor. Antalya Havaalanı’nda iniyor, Manavgat’a gidiyor. Manavgat’ta tatil yapıyor. Onunla aynı zamanda doğmuş, biri Almanya’ya çalışmış, biri bu güzel memlekete çalışmış Hans’ın muadili emekli Hasan, kendi memleketinde, Hans Almanya’dan Manavgat’a gelirken, bırak Manavgat’a, tatile gitmeyi parka çıkmaya, manavın önünden geçmeye korkuyor. Biri Manavgat’a gidiyor, öbürü manavın önünden geçmeye korkuyor. Bu ülkenin emeklisine bunları yaşatanlara yazıklar olsun.
CHP yıllardır bir şey söylüyor. ‘Siz bile, isteye, taammüden emekliyi yoksullaştırıyorsunuz.’ 2006 yılına kadar emekliler açısından hayat herkese ne kadar zorsa emeklilere de o kadar zordu. 2006’da güncelleme katsayısını düşürdüler. Aylık bağlama oranını düşürdüler. Aylıkların alt sınırlarını düşürdüler. O günden itibaren emekli maaşları git gide düşmeye başladı. Bunlar geldiğinde bir emekli, en düşük emekli maaşı bu ay 7 bin 500’dü, gelecek ay 10 bin lira olacak. En düşük emekli maaşı asgari ücretin yüzde 147’siydi, yani asgari ücret 1’se, en düşük emekli maaşı 1,5’ti. Bunu hepiniz biliyorsunuz. Bu aya kadar yüzde 44’ündeydi eleştiriyorduk, son yaptıkları zamla yüzde 59’a denk geldi. Asgari ücret 17 bin 2 lira, en düşük emekli maaşı 10 bin lira. Bu durumda yüzde 59’u kadar veriyorlar. Bizim memleket altın hesabını yapar ve sever. Çünkü paradan 6 sıfır atıldı. Milyon diyorduk, TL oldu. Milyarlar bin oldu, hesaplar karıştı. Bakın çok basit bir hesap yapacağız bütün Türkiye’nin gözünün önünde. 2002’de 228 milyonken emekli maaşı, en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,5 katıyken, o maaşı çekip sarrafa gittiğinizde 8 çeyrek altın alıyordunuz. Bugün gelecek ayın ilan edilen 10 liralık en düşük emekli maaşıyla 2,5 tane altın alabiliyorsunuz, 5,5 çeyrek altın her ay Adalet ve Kalkınma Partisi eliyle emeklinin evinden çalınıyor, başka birilerinin cebine konuyor. 8 çeyrek altından 2,5 çeyrek altına gelinen noktadayız. Bunu bütün emekliler adına, bütün memleketimize, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, MHP’ye oy veren herkese şikayet ediyoruz. Siz oyu veriyorsunuz, onlar cebinizden her ay 5,5 çeyrek altını alıp zenginlere veriyorlar. Hesap ortada. Bunun hesabını emekliye vereceksiniz, bunun hesabını emekli sizden soracak. 31 Mart hesap günü olacak, bu hesap sorulacak.”
AK Parti İstanbul İlçe Belediye Başkan Adayları Açıklandı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.